Agile Nedir?
Tam adı Agile Software Development olan Agile için literatür araştırıldığında birçok farklı tanımla karşılaşabiliriz. Metodoloji, çerçeve, yaklaşım, iş yapış biçimi bunların hepsi belki de doğrudur. Fakat ben Agile'ı daha çok bir hayata (özellikle de iş hayatına) bakış açısı olarak yorumlamayı doğru buluyorum. Temel değerlerini içselleştirmiş kişiler için Agile yapılacak veya yapılmaya zorlanacak birşey değildir.
İlk önce sözlük anlamından başlayalım
Agile [aj-uh l, -ahyl]: atik, hızlı, çevik
Etimolojik olarak Agile önce Latince Agere (Harekete geçmek, hareket halinde olmak) den türemiş olup sonrasında yine Latince Agilis (çevik, hızlı) anlamına dönüşmüş daha sonrasında ise (14 yy) Fransızca Agile olarak kullanılarak buradan İngilizceye geçmiştir, Bir başka teoride Yunanca olarak Axios "değerinde, değerli," kelimesinden günümüze geldiğidir.
Literatürde geçen "Agile Software Development" tanımı ise " Özellikle yazılım geliştirme için kullanılan, görevlerin kısa çalışma evrelerine bölünmesi ve planların sıklıkla yeniden değerlendirilmesi ve uyarlanması ile karakterize edilen bir proje yönetim şeklidir."
Şimdilik software development tanımını bir köşeye koyalım. Bir proje yönetim şekli kısmını alalım. Demek ki sadece IT de değil her tür işte bu yöntemi kullanabiliyoruz. Örnek olarak şu çalışma verilebilir.
Bu durumda yazılım projeleri dışında da gündelik hayatımızda dahi kullanabileceğimiz, her konuya adapte edebileceğimiz bir yöntemden bahsediyoruz.
Aslında nedir Agile?
Kısa aralıklar ile plan yapıp bunları dürüst ve şeffaf şekilde değerlendirerek mükemmele ulaşma çabasıdır.
Tabii bunu uygulamak söylendiği kadar kolay olmuyor çünkü bunu düzgün yapabilmek için uygulayacak herkesin bazı değerlere sahip olması gerekiyor.
Peki bu temel prensiplerin arkasında yatan değerler nelerdir?
Cesaret
Saygı
Odak
Şeffaflık
Kendini Adamışlık
Şimdi şöyle düşünelim yaptığı işe odaklanıp etrafındakilere saygı duyan, cesur kararlar alıp hatalarını da şeffaf bir biçimde paylaşabilen ve yaptığı işe kendini adamış birisi her işverenin istediği bir çalışan değil midir?
Peki işveren bunu neden ister? Çünkü üretime katkı yapıp verimi ve üretkenliği arttıracağını düşünür. Zararı ve kullanılmayacak özellikleri minimize edeceği için kendisine zaman ile para kazandıracağını düşünür.
Aslında kendi içsel dünyasında bu şekilde yaşayan birisi için Agile şemsiyesi altında bulunan yöntemlerden herhangi birine adapte olmak çocuk oyuncağıdır.
Çünkü uygulayacağı yöntem onun için uyulması gereken bir kurallar bütününden çok sonuca ulaşmak için izleyeceği bir yol olacaktır.
Bu kişi artık bir iş için çalışmaktan çok, sevdiği işi yapan bir kişiye dönüşecektir. Konfiçyüsün dediği gibi "Sevdiğin işi yaparsan ömrüm boyunca çalışmazsın"
O zaman artık Agile'ı bir yazılım geliştirme metodojisinden çok insanlar için bir yaşama bakış açısı olarak değerlendirmek daha sağlıklı olmayacak mı?
Bu bakış açısı içinde takım olarak karar verme, aldığın kararları değerlendirme ve revize etme, yeniliklere ve değişime açık olma gibi değerlerin olduğu, bunların yaptığımız her işe yansıttığımız bir bakış açısıdır.
Bu sebeptendir ki başlığa Agile nedir dedim. Çünkü Agile tek başına bir işe atfedilebilecek bir yöntem veya kurallar bütününden daha fazlası belkide hayatın kendisidir.